Başka kokar annelerin evleri. Biz poğaça, kurabiye, kek, börek kokar sanırız ama aslında sevgi kokar. Annenin elinin değdiği her şeye geçen sevginin kokusudur eve sinen koku. Bir annenin eli değiyorsa her şey başka durur, başka kokar, başka lezzetli olur...


14 Eylül 2010 Salı

Merhaba

7 Aralık 2007'de oğlum doğdu, anne oldum ve hayatım tümüyle değişti. Öyle bir çoğalmış, öyle bir zenginlikle karşı karşıya kalmıştım ki buna alışmam biraz zaman aldı, zorlandım. Hem muhteşem hem güç zamanlar yaşadım. Güldüğüm de oldu, ağladığım da... Ege şimdi 3 yaşına yaklaşıyor. Zor günlerin çoğu geride kaldı. Şimdi günlerim daha keyifli, birlikte daha çok eğleniyoruz, birbirimizden çok şeyler öğreniyoruz. Hiçbir şeye değişmeyeceğim bir ışıltı var gözlerinde. Bana bakınca, beni öpünce, bana "Seni çok sevdim annecim," deyince öyle ılıcık bir şey akıyor ki içimde, "o an"ı yaşayabildiğim için, Ege benim oğlum olduğu için milyonlarca kez şükrediyorum.

Doğumda hastane odamızın kapısına asmak için yaptığım kalp
şimdi oğlumun odasının kapısını süslüyor.
Bebekliği bizi üzen sağlık sorunlarıyla geçince, yemesi içmesi, yıkanması giyinmesi derken biraz fazlaca titizlenir oldum. Şimdilerde biraz daha normale dönüyorum sanırım, ama yine de en azından anne eli değmiş şeyler yemesi çaba gösteriyorum. Yediği, giydiği, oynadığı şeylerde benden bir iz olması hoşuma gidiyor. Bu blog bu izlerin kaydını tutmak için biraz da...

Sevgiyle...

4 yorum:

  1. Ben pek öyle blog takip etmem... sanırım bu ilki olacak:) ilk satırlarını hem keyif hem empatiyle okudum canım arkadaşım... Mina'm bir yaşında... sanki bir yıldır üçüncü gözüm açılmış gibi... mutluluk ve aşk artık yeni formunda bizim için; evlat formunda... ege'yi de seni de çok öpüyorum.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Zuhalcim. Mina'nın büyüyüşünü ben de fotoğraflarından takip ediyorum. Nasıl mucizevi bir şey, değil mi?.. Bir küçük insan, her gün biraz daha büyüyor gözlerinin önünde. Her gün hem biraz daha kopuyor senden, hem de biraz daha bağlanıyor. Hem seviniyor insan, hem üzülüyor büyüyor diye. Ama evlatla geçirilen her gün ayrı bir lütuf insana. Ege'den sonra gerçek anlamda şükretmeyi öğrendiğimi fark ediyorum şaşkınlıkla.
    Mina'yı ve seni kocaman öpüyoruz.

    YanıtlaSil
  3. Ege'nin gözlerindeki ışıltı fotoğraflardan taşıp bizim oraya kadar geliyor...belli ki harika bir küçük adam...İkinizi de öpüyorum :))

    YanıtlaSil
  4. Çok teşekkür ederiz dede???

    YanıtlaSil