Başka kokar annelerin evleri. Biz poğaça, kurabiye, kek, börek kokar sanırız ama aslında sevgi kokar. Annenin elinin değdiği her şeye geçen sevginin kokusudur eve sinen koku. Bir annenin eli değiyorsa her şey başka durur, başka kokar, başka lezzetli olur...


4 Kasım 2010 Perşembe

Alman Pastası










Uzuuun bir aradan sonra herkese merhaba. Bu arada ne mi yaptım? İzmir'e gittim birkaç günlüğüne. Beni orada yakalayanlar oldu telefonla ama kimseyi görmek için çıkabilecek durumda değildim malesef. Başka sefere inşallah diyor, sizleri dönüşümde yaptığım muhteşem ötesi Alman Pastasının tarifiyle baş başa bırakıyorum.
1 çay bardağı (125 gr) yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı toz şeker
2 yumurta
3 çay bardağı un
1 paket kabartma tozu

KREMA İÇİN:
yarım litre süt
1 su bardağı toz şeker
3 dolu dolu yemek kaşığı un
kaşığın ucuyla tereyağı
1 yumurta
1 paket vanilya
Hamurun malzemelerini iyice çırpın. Yağlanmış kelepçeli kalıba dökün. 180 derecede pişirin.

Bu arada kremayı hazırlamamız gerek. Süt, şeker ve unu bir tencerede kısık ateşte karıştırarak pişirelim. Süt ısındığında tereyağını ekleyelim. Koyuca muhallebi kıvamına kadar fokurdatalım. Ocaktan indirmeden hemen önce yumurtasını kıralım. Kısa bir süre de yumurtayla karıştırıp ocağın altını kapatalım ve vanilyasını ekleyelim. Ara sıra karıştırarak kabuk bağlamadan soğutalım.

Bu arada kek de pişecektir. O da soğusun. Sonrası malum. Keki ortadan iki kata ayırıp kremanın tamamını araya yayıyoruz.


Üst katı kapatıp pudra şekeri ile süslüyoruz. Sonra da en keyifli kısma geliyoruz: Hep birlikte yiyoruuuzzz.
Afiyet olsun efendim :)


19 Ekim 2010 Salı

ŞEKİLSİZ KURABİYE mi, o da ne?

Bizde servis çık hızlı efendim. Az önce pişen kurabiyeler sıcak sıcak yayında. Şu anda evim nasıl nefis kokuyor anlatamam. Keşke hepiniz burada olsanız ve bu kokuyu duyabilseniz. Bu mümkün değil ne yazık ki :( ama en azından kokunun tarifini verebilirim. Hiç yoktan iyidir, değil mi?





1 yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 paket margarin (oda sıcaklığında)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un


1/2 bardak fındık kırığı
1/2 bardak kuru üzüm







Yumurta, şeker, margarini iyice karıştıralım. Vanilya, kabartma tozu ve unu birlikte eleyerek yumurtalı karışıma ekleyelim ve hamurumuzu yoğuralım. İçine fındık ve üzümü de ekledik mi tamamdır efendim.


 Seneler önce bir yerlerden bulmuştum bu tarifi. Orada şekil vermeden, hamurdan parçalar koparıp gelişigüzel koyun tepsiye diyordu. Ben de öyle yapıyorum normalde ama bugün fotoğraflarda da gördüğünüzü gibi iki türlü şekillendirdim. Nefaset aynı ama şekilsiz olanlar göze daha güzel görünüyor nedense...


Deneyin, bana teşekkür edeceksiniz ;)
Bu arada, 180 derecede 25-30 dakikada pişiyorlar.


Afiyet şeker olsun.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Portakallı Anne Kurabiyesi


Merhaba,
Artık okula giden bir çocuk annesi olarak daha bir hamarat mı oldum ne!.. Ege'yi öğleyin okuldan alıyorum, öğle yemeğini yemiş olarak. Bu arada, evde yeşil mercimeği ağzına sürmeyen çocuk, okulda bir tabak mercimek yemeğini silip süpürdü. Gözlerimle gördüm :))) Neyse efendim... Öğle uykusuna yatıyor ve uyandığında ara öğün saati gelmiş oluyor. Hamarat anne durur mu? O gelmeden önce, evde elimin altında ne gibi malzemeler var bir bakıyorum ve sonra uydurmaya başlıyorum. Bu tarif de onlardan. "Olsa olsa böyledir," diye işe koyuldum, sonuç mükemmeldi. Sizlerle de paylaşayım dedim.




1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı sıvıyağ
2 yumurta
1 tatlı kaşığı karbonat
1 portakal kabuğu rendesi





Hepsini karıştırıp aldığı kadar unla yağuruyoruz. Hamur çok sert olmasın, yoksa kurabiye tıkış tıkış olur. Yuvarlayıp toz şekere batırıyoruz ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye diziyoruz.

Dikkat!!! Kabaracaklar... Çok sık koymayın.
Bu tarifle iki tepsiye bölmelisiniz.

180 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30 dk üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.

4 Ekim 2010 Pazartesi

Annecim bunu senin için yaptım...




Ağlamak istiyorum...
Ama mutluluktan.
Şaşkınlıktan bir de...

Daha 3 sene önce çalı fasülyeye benzeyen çırpı bacaklarıyla hayatımıza giren bebek, bugün okullu oldu.
Evet... Ege bugün okula başladı. Okula gideceği için heyecanla uyandı sabahın sekizinde... Babasının elinden tutup evden çıktığında öyle duygulandım ki ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Oturduğumuz sitenin içindeki anaokuluna gidiyor.
Aslında ilk gün ben de gitmek istemiştim ama bir sağlık sorunu nedeniyle yanında olamadım oğluşumun :((
Ama olsun. Ben de öğleyin okulundan almaya gittim onu. Yanıma geldiğinde elinde bu gördüğünüz resim vardı. Boyamış ve kelebekler yapıştırmış. "Annecim bunu senin için yaptım," dedi.
Evde de boyamalar yapıyor bana ama okuldaki ilk gününde benim için bir şey yapmış olması beni çok duygulandırdı.
Eve geldik.
Akşam babası geldi.
Yaptığı resmi babasına gösterip "Babacım bunu senin için yaptım bugün okulda," dedi.
Sıpaya bak sen!..
Anında sattı beni!..
Ben duygulandığım, bütün gün gözü yaşlı dolandığımla kaldım, iyi mi...
Ama bu bana ders olsun...
Yarın öbür gün, büyüyüp kızların peşinde koşmaya başladığı zaman da aynı şeyi yapacak demek ki. Ben "Ah oğlum, vah oğlum," diye dövündüğümle kalacağım...

Bütün erkek anneleri gibi :))
01.10.2010


25 Eylül 2010 Cumartesi

Acil durumlar için: Mikrodalgada browni

Acil durumları kurtaracak bir browni tarifim var ama bunun için mikrodalga gerekiyor. Yani gerçekten acilse... Yoksa normal fırında da pişiyor. Sadece biraz daha uzun sürüyor. Beklerim derseniz normal fırında 40-45 dk, yok ben bekleyemem diyorsanız mikrodalgada 7 dk. Karar sizin.


1 su bardağı süt
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvıyağ
1 vanilya
4 dolu tatlı kaşığı toz kakao

1,5 su bardağı un
1 kabartma tozu
3 yumurta



Süt, şeker, yağ, vanilya ve kakaoyu mikserle iyice çırpalım. Bu sostan 1 su bardağı ayıralım. (Birçok tarifte yumurta bu karışıma konuyor. Ama kekin üzerine dökülen sostaki yumurta çiğ kaldığı için ben tercih etmiyorum. Çünkü hem biraz kokuyor hem de özellikle Ege'nin çiğ yumurta yemesini istemiyorum.)



Kalan karışıma 3 yumurta, 1,5 su bardağı un ve kabartma tozu ilave ederek bir güzel çırpalım. Mikrodalgaya girebilecek bir kabı (normal fırın kullanıyorsanız normal bir kek kalıbı olur) yağlayarak hamurumuzu dökelim.
  


Mikrodalgada "maksimum high" ya da "650 watt" civarında 7 dakika pişirelim. Çıkarınca dilimleyip sosunu dökelim ve "Ay ne kadar pratiksin şekerim... Bu kadar kısa sürede... Nefis olmuş..." tezahüratları eşliğinde kekimizi yiyelim. (Normal fırında 180 derecede 40-45 dakikada pişiyor. Sonraki adımlar aynı :)



Afiyet olsun...

19 Eylül 2010 Pazar

Közlenmiş panlıcanla fırında karnıyarık



Patlıcanı çok severim ve patlıcanla yapılan her şeye bayılırım. Ama patlıcanın bir sorunu var; kızartırken çok yağ çeker bildiğiniz gibi. Bu nedenle de kızartılarak yapılan yemeklerine alternatifler üretiyorum zaman zaman. Köz patlıcanlı karnıyarık da onlardan biri. Ocakta patlıcan biber közleme aletini görmüşsünüzdür. İnanın çok işe yarıyor. Eskiden fırında, alüminyum folyonun üzerinde közlerdim. Şimdi o közleme aletiyle çok daha pratik şekilde hallediyorum.



8 küçük patlıcan
200 gram dana kıyma
2 kaşık ayçiçek yağı
1 soğan
2 biber
3 orta boy domates
kırmızı toz biber
tuz
karabiber
4-5 sap maydonoz




Patlıcanları yıkayıp altından ve üstünden birer şerit soyuyorum. Yarmayı közleme sonrasına bırakmanızda fayda var, zira közlenirken suyu akabilir. Saplarıyla birlikte közlüyorum ve fırına dayanıklı bir tepsiye alıyorum. (Fırında yemek pişirmek çok kişiyi korkutuyor, zor bir şeymiş gibi geliyor ama bir kez alışınca tencerede pişirmekten çok daha pratik ve lezzetli olduğunu görüyorsunuz.)

Sonrası malum: Kıymayı yağda kavuruyoruz, rendelenmiş soğanı, küçük doğranmış biberi ekleyip biraz daha çeviriyoruz. Domatesi ve toz biberi de ekliyoruz. (Toz biber demişken... Anne eli... Toz biberi ve daha bir sürü kışlık malzemeyi annem yazdan hazırlayıp bana veriyor sağolsun.) Pişen harcı ocaktan alınca tuzunu, karabiberini ve maydonozunu ekliyoruz. Patlıcanların içine doldurup tepsiye suyunu da koyuyoruz.
220 derecede yarım saatte pişiyor.

Afiyet olsun.