Başka kokar annelerin evleri. Biz poğaça, kurabiye, kek, börek kokar sanırız ama aslında sevgi kokar. Annenin elinin değdiği her şeye geçen sevginin kokusudur eve sinen koku. Bir annenin eli değiyorsa her şey başka durur, başka kokar, başka lezzetli olur...


19 Ekim 2010 Salı

ŞEKİLSİZ KURABİYE mi, o da ne?

Bizde servis çık hızlı efendim. Az önce pişen kurabiyeler sıcak sıcak yayında. Şu anda evim nasıl nefis kokuyor anlatamam. Keşke hepiniz burada olsanız ve bu kokuyu duyabilseniz. Bu mümkün değil ne yazık ki :( ama en azından kokunun tarifini verebilirim. Hiç yoktan iyidir, değil mi?





1 yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 paket margarin (oda sıcaklığında)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un


1/2 bardak fındık kırığı
1/2 bardak kuru üzüm







Yumurta, şeker, margarini iyice karıştıralım. Vanilya, kabartma tozu ve unu birlikte eleyerek yumurtalı karışıma ekleyelim ve hamurumuzu yoğuralım. İçine fındık ve üzümü de ekledik mi tamamdır efendim.


 Seneler önce bir yerlerden bulmuştum bu tarifi. Orada şekil vermeden, hamurdan parçalar koparıp gelişigüzel koyun tepsiye diyordu. Ben de öyle yapıyorum normalde ama bugün fotoğraflarda da gördüğünüzü gibi iki türlü şekillendirdim. Nefaset aynı ama şekilsiz olanlar göze daha güzel görünüyor nedense...


Deneyin, bana teşekkür edeceksiniz ;)
Bu arada, 180 derecede 25-30 dakikada pişiyorlar.


Afiyet şeker olsun.

13 Ekim 2010 Çarşamba

Portakallı Anne Kurabiyesi


Merhaba,
Artık okula giden bir çocuk annesi olarak daha bir hamarat mı oldum ne!.. Ege'yi öğleyin okuldan alıyorum, öğle yemeğini yemiş olarak. Bu arada, evde yeşil mercimeği ağzına sürmeyen çocuk, okulda bir tabak mercimek yemeğini silip süpürdü. Gözlerimle gördüm :))) Neyse efendim... Öğle uykusuna yatıyor ve uyandığında ara öğün saati gelmiş oluyor. Hamarat anne durur mu? O gelmeden önce, evde elimin altında ne gibi malzemeler var bir bakıyorum ve sonra uydurmaya başlıyorum. Bu tarif de onlardan. "Olsa olsa böyledir," diye işe koyuldum, sonuç mükemmeldi. Sizlerle de paylaşayım dedim.




1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı şeker
3/4 su bardağı sıvıyağ
2 yumurta
1 tatlı kaşığı karbonat
1 portakal kabuğu rendesi





Hepsini karıştırıp aldığı kadar unla yağuruyoruz. Hamur çok sert olmasın, yoksa kurabiye tıkış tıkış olur. Yuvarlayıp toz şekere batırıyoruz ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye diziyoruz.

Dikkat!!! Kabaracaklar... Çok sık koymayın.
Bu tarifle iki tepsiye bölmelisiniz.

180 derecede önceden ısıtılmış fırında yaklaşık 30 dk üstleri kızarana kadar pişiriyoruz.

4 Ekim 2010 Pazartesi

Annecim bunu senin için yaptım...




Ağlamak istiyorum...
Ama mutluluktan.
Şaşkınlıktan bir de...

Daha 3 sene önce çalı fasülyeye benzeyen çırpı bacaklarıyla hayatımıza giren bebek, bugün okullu oldu.
Evet... Ege bugün okula başladı. Okula gideceği için heyecanla uyandı sabahın sekizinde... Babasının elinden tutup evden çıktığında öyle duygulandım ki ağlamamak için kendimi zor tuttum.
Oturduğumuz sitenin içindeki anaokuluna gidiyor.
Aslında ilk gün ben de gitmek istemiştim ama bir sağlık sorunu nedeniyle yanında olamadım oğluşumun :((
Ama olsun. Ben de öğleyin okulundan almaya gittim onu. Yanıma geldiğinde elinde bu gördüğünüz resim vardı. Boyamış ve kelebekler yapıştırmış. "Annecim bunu senin için yaptım," dedi.
Evde de boyamalar yapıyor bana ama okuldaki ilk gününde benim için bir şey yapmış olması beni çok duygulandırdı.
Eve geldik.
Akşam babası geldi.
Yaptığı resmi babasına gösterip "Babacım bunu senin için yaptım bugün okulda," dedi.
Sıpaya bak sen!..
Anında sattı beni!..
Ben duygulandığım, bütün gün gözü yaşlı dolandığımla kaldım, iyi mi...
Ama bu bana ders olsun...
Yarın öbür gün, büyüyüp kızların peşinde koşmaya başladığı zaman da aynı şeyi yapacak demek ki. Ben "Ah oğlum, vah oğlum," diye dövündüğümle kalacağım...

Bütün erkek anneleri gibi :))
01.10.2010